Category

Etkinlikler

Category

DEHB’NİN BELİRTİLERİ

 

 

Aşağıdaki belirtiler DEHB’nin göstergeleri olabilir.

Dikkat Eksikliği ile İlgili Problemler

  • Detaylara çoğunlukla fazla önem vermez ya da dikkatsizce hatalar yapar.
  • Görevlerde ve oyunlarda dikkatini toplama sorunu yaşar.
  • Kendisiyle doğrudan konuşulduğunda, dinlemiyor gibi görünür.
  • Talimatları sonuna kadar dinlemez, bu yüzdende ev ödevlerini tam olarak yapma konusunda yetersizdir.
  • Görevleri ve aktiviteleri organize etme konusunda zorluk yaşar.
  • Sürekli zihinsel çaba gerektiren işlerle ilgilenmekten kaçınır, bu tür işleri sevmez ya da isteksiz davranır.
  • Görevler ya da aktiviteler için gerekli olan malzemeleri sık sık kaybeder.
  • Dış uyarıcılar dikkatini kolaylıkla dağıtabilir.
  • Gündelik olarak yapması gereken işleri unutabilir.

 

Dürtü Kontolü Problemleri

  • Daha sorular tam olarak tamamlanmadan cevapları söyler.
  • Sırasını bekleme konusunda sıkıntı yaşar.
  • Konuşma ya da oyun oynama esnasında sık sık araya girer.

 

Hiperaktivite

  • Elleri ve ayakları sürekli hareket halindedir ya da oturduğu yerde kıpırdanır.
  • Oturması gereken zamanlarda sürekli ayağa kalkar.
  • Koşmanın ya da tırmanmanın uygunsuz olduğu durumlarda bile, sürekli bu davranışları sergiler.
  • Bazı işlerle sessiz bir şekilde ilgilenme konusunda problem yaşar.
  • Çok fazla konuşur.
  • “Motorla çalışıyormuş” gibi hareket eder ve sessiz sakin kalamaz.

 

 

 

Kaynak: Diagnostic and Statis tical Manual of Mental Diorders, 4. Bs., Amerikan psikyatri Birliği, 2000.

ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ OLAN ÇOCUKLARA ÖĞRETİM

 

Öğrenme güçlüğü olan öğrencilerin cesaretlerinin kırılmasının ve öğrenme sürecinden soğumalarını önlemek için teşhis çok önemlidir. Bu tür öğrenciler neden böyle problemler yaşadıklarını anlamazlar ve “öğrenilmiş çaresizliğin “ kurbanı olabilirler. Bu durum ilk olarak hayvanlar üzerinde yapılan öğrenme ile ilgili deneylerde ortaya koymuştur. Hayvanlar kontrol edemedikleri cezalar aldıkları durumlar içine konulurlar. Sonrasında ise üzerlerinde kontrol mekanizması kalktığında bile, içinde bulundukları durumdan kurtulmak için herhangi bir çaba sarf etmezler. Öğrenme güçlüğü çeken öğrenciler de kendi öğrenme süreçlerini kontrol edemediklerine veya geliştiremediklerine inanırlar. Bu, güçlü bir inançtır. Öğrenme süreçlerinde fark yaratacak durumlar keşfetmeye çalışmazlar ve sonuç olarak da pasif ve çaresiz kalırlar.

Öğrenme güçlüğü çeken öğrenciler aynı zamanda problemlerinin telafi etmeye çalışmazlar ve süreç içinde olumsuz öğrenme alışkanlıkları geliştirirler veya bir işle başa çıkamama korkuları nedeniyle bazı şeyleri yapmaktan kaçınırlar. Bu gibi durumları önlemek için mümkün olduğunca çabuk bir şekilde ilgili uzmana yönlendirilmelidir.

Peki nasıl bir yol izlenmeli?

Öğrenme güçlüğü çeken öğrencilerle çalışırken;

Okul öncesi yıllarda ve ilköğretim yıllarında sözlü talimatları mümkün olduğunca kısa tutmalı

Öğrencilerin anladıklarından emin olmak için talimatları sizden sonra tekrarlamalarını sağlamalı

Çok sayıda örnek vermeli ve ana noktalar birkaç kez tekrarlanmalı, özellikle öğrenilen konu yeniyse normalden daha fazla alıştırma yaptırmalı

Yaşça büyük öğrencilere kendini izleme stratejileri öğretilmeli (Öğrencinin “ Bu konuya yeterince dikkatimi veriyor muyum?” diye sormasını sağlanmalı.)

Öğrencilere not alma, yapılacaklar listesi hazırlama veya elektronik takvimler oluşturma gibi dışsal hafıza güçlendirme tekniklerinden yararlanma öğretilir.

Her seviyedeki yeni konu ve öğrencilerin hali hazırda sahip olduğu bilgiler arasında bağlantı kurmalı.

 

Kaynak: A. W. Hoy. Educational Psychology

 

 

 

 

ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ

 

Öğrenme güçlüğü yaşayan öğrencilerin hepsi benzer özellik göstermez. En belirgin özellikler bir veya daha fazla akademik alanda zorluk çekme, koordinasyon eksikliği, dikkat toplama ile ilgili problemler, hiperaktivite ve dürtüsellik, görsel ve işitsel bilgiyi düzenleme ve anlama ile ilgili sorunlar, hafıza, konuşma ve duyma bozuklukları ile arkadaş edinme ve arkadaşlığı sürdürme ile ilgili problemlerdir. Görüldüğü gibi, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu gibi başka güçlükleri olan öğrenciler, birçok normal öğrenci ile aynı özellikleri taşımaktadır. Bu durumu daha karışık hale getirecek şeyde öğrenme güçlüğü olan tüm öğrencilerin bütün buı problemleri yaşamadığı gerçeğidir. Bir öğrenci okuma konusunda akranlarında 3 yıl geride bulunduğu halde matematik başarısı ile çok ileride olabilir. Veya başka bir öğrencinin birbirine çok zıt olabilecek güçlü yahut zayıf yanları varken diğer öğrencinin diğer tüm alanlardaki başarısını etkileyen organize teme problemi vardır.

 

Öğrenme güçlüğü olan çoğu öğrenci okuma konusunda sorun yaşar. Matematik (hem hesaplama hem problem çözme), öğrenme güçlüğü olan öğrencilerin en fazla problem yaşadığı alanlardan ikincisidir. (İngilizce konuşan) öğrenciler sesleri harflerle ilişkilendirme sorunu yaşarken, matematiksel güçlük çeken öğrenciler sayıları (1,2,3 vb.) gerçek değerleriyle (28 Kaçtır?) ilişkilendirme konusunda sorun yaşamaktadır. Bu yüzden, küçük yaştaki öğrenciler matematiksel işlemleri öğrenmeden önce, rakamları temsil ettikleri miktarla eşleştirme konusunda fazladan alıştırmaya ihtiyaç duyabilir.

Öğrenme güçlüğü olan bazı öğrencilerin yazısının okumak neredeyse imkansızdır, konuşmaları da aksak ve dağınık olabilir. Bu öğrenciler akademik görevleri etkili bir biçimde yerine getirme konusundaki yeteneklere sahip değildirler. Bilgi üzerine nasıl yoğunlaşacaklarını, organize olmayı, öğrenme stratejilerini uygulamayı ve çalışma becerilerini, bir strateji işe yaramadığı zaman onu değiştirmeyi veya öğrenme süreçlerini değerlendirmeyi bilmezler. Nasıl öğreneceklerini bilmediklerinden pasif bir öğrenci olma eğilimi gösterirler. Bağımsız bir şekilde çalışmak onlar için çok sıkıcıdır ve bu yüzden de kendi kendine yapılacak ödevler hep yarım kalır.

 

Kaynak: A. W. Hoy. Educational Psychology

ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ OLAN ÖĞRENCİLERİN OKUMA ALIŞKANLIKLARI VE HATALARI

Öğrencilerinizden bu belirtileri gösteren var mı? Bu belirtiler öğrenme güçlüğünün belirtisi olabilir.

YETERSİZ OKUMA ALIŞKANLIKLARI

KELİME TANIMA İLE İLGİLİ HATALAR

KAVRAMA HATALARI

 

YETERSİZ OKUMA ALIŞKANLIKLARI

  • SIK SIK KALDIĞI YERİ KAYBEDER.
  • OKURKEN BAŞIYLA TAKİP EDER.
  • AĞLAYARAK YA DA OKUMAYI REDDEDEREK GÜVENSİZLİĞİNİ İFADE EDER.
  • KİTABI YÜZÜNE ÇOK FAZLA YAKLAŞTIRIR.
  • OKURKEN KENDİSİNİ GREGİN HİSSEDER. DUDAKLARINI ISIRIR, BAĞIRA BAĞIRA OKUR, YERİNSE SALLANARAK OKUR.

KELİME TANIMA İLE İLGİLİ HATALAR

  • OKURKEN BAZI KELİMELERİ KAÇIRIR. (ÖRNEĞİN “ANNEMLE PARKA GİTTİK.” YERİNE “ANNEM PARKA GİTTİK.” DİYE OKUR.
  • OKURKEN FAZLADAN KELİME KULLANIR. ( “ANNEMLE ( ÇOK GÜZEL) PARKA GİTTİK.” GİBİ)
  • BİR KELİMENİN YERİNE BAŞKA BİR KELİME KULLANIR. (ANNEMLE HAVUZA GİTTİK.”9 GİBİ
  • KELİMELERİ TERSİNDEN OKUR (KIŞ KELİMESİNİ ŞIK OLARAK OKUMAK GİBİ)
  • BAZI KELİMELERİ YANLIŞ TEKLAFFUZ EDER (FAKİR YERİNE FİKİR DEMEK GİBİ)
  • CÜMLEDEKİ ÖĞELERİN YERLERİNİ DEĞİŞTİRİR (“BİR TANE TOST İSTİYORUM” YERİNE “TANE BİR TOST İSTİYORUM.” GİBİ)
  • BİLMEDİĞİ BİR KELİMEYİ HECELERE AYIRARAK OKUMAYA ÇALIŞMAZ.
  • ÇOK YAVAŞ OKUR, DAKİKADA 20 İLA 30 KELİMEDEN AZ

KAVRAM HATALARI

  • TEMEL KONULARI HATIRLAMADA PROBLEM YAŞAR (CEVABI METİNDE YER ALAN SORULARI CEVAPLAYAMAZ)
  • SIRALAMAYI HATIRLAMADA PROBLEM YAŞAR (ÖRNEĞİN BİR HİKAYEDE YER ALAN OLAYLARIN SIRALAMASINI DOĞRU ŞEKİLDE HATIRLAMAZ.)
  • ANA FİKRİ HATIRLAMAZ (HİKAYENİN ANA FİKRİNİ SÖYLEYEMEZ)

KAYNAK: J.L. Meece. McGraw-Hill. Child and Adolescent Development for Educatiors, 1997

TARİHLER TEKERRÜRDEN İBARET

BU SENE HERŞEYİN ANLAMI BAŞKA. BELKİ ANLAM BİLE ANLAMSIZ ŞU SIRALAR. NASIL BİR RUH HALİ İÇİNDE, DÜŞÜNCELER ARASINDAN SIYRILARAK BELKİ DE SIYRILMAYARAK NERELERDEYİZ? BİR SENEDİR HAYATIMIN ALTININ ÜSTÜNE GELDİĞİ BİR DÖNEMDEN SONRA

ASLINDA SON İKİ AYIMA BAKARSAM ŞU SIRALAR HER ŞEY GAYET DÜZENLİ VE STABİL.

EVREN TARAFINDAN ALDIĞIM UYARILARI DİKKATE ALDIĞIM BİR SÜRECE GİRMİŞKEN HIZLA GELİŞEN DÜZENSİZLİK BİLE BİR DÜZEN GETİRDİ HAYATIMA. TEŞEKKÜR EDEREK SEVGİYLE KABUL EDİYORUM. BENİ KENDİME GETİRDİĞİ VE BÖYLE BİR DENEYİM YAŞATTIĞI İÇİN. VE KALDIĞIM YERDEN HAYATIMA DEVAM EDİYORUM BİN TEŞEKKÜR VE ŞÜKÜR İLE.

 

GÜNLER GEÇİYOR VE TARİHLER TEKERRÜRDEN İBARET. YİNE BİR ANNELER GÜNÜNDEYİZ. HEM EVLAT HEM DE ANNE OLAMANIN TECRÜBESİNİ YAŞADIĞIM İÇİN ÇOK ŞANSLIYIM. BUNUNLA BİRLİKTE; KENDİ ALANIMDA KENDİ PENCEREMDEN FARKLI AÇILARDAN BAKTIĞIM KADAR, ALANIMDAN ÇIKARAK, FARKLI ALGI DÜZEYLERİNDE DE BAKMAYA GAYRET EDİYORUM BÖYLE BELİRLİ ZAMANLARDA. VE HEPİMİZ İÇİN ANNELER GÜNÜNÜN ANLAMININ FARKLI OLDUĞUNU GÖRÜYORUM. FARKLILIKLAR KİŞİ SAYISI KADAR DEĞİŞİK HİKAYELERDEN OLUŞUYOR. HİKAYELERİMİZİN KAHRAMANI OLMANIN YANISIRA GÖRÜNMEZ İPLERLE BAĞLIYIZ SANKİ BİRBİRİMİZE. BU YÜZDEN ETKİMİZ DE TEPKİMİZ DE BİR GİBİ. SANKİ BİRER KUKLAYIZ VE BİRBİRİMİZE DE BAĞLIYIZ. OYSA Kİ FARKLILIKLARIMIZ BİZİM EN GÜÇLÜ YANIMIZ OLMALI. ETİKETLEMEMELİ VE ETİKETLENMEMELİYİZ BÖYLE GÜNLER DE…..

 

HER ZAMAN ABARTIDAN UZAK DURMUŞ BİR İNSAN OLARAK BU GÜNLERİ YAŞARKEN ÖZELLİKLE FRENE BASIYORUM. ETİKETLENMİŞ GÜNLERDE ÖZELLİKLE YAPIYORUM BUNU. YAKLAŞIK 24 SENEDİR HER GÜN ANNEYİM. O YÜZDEN BENİM KENDİ ADIMA BEKLENTİM YOK. OLDUĞU GİBİ NEYSE O.  DİĞER TARAFTAN; VARSAYALIM Kİ, ANNELER GÜNÜ DİYE BİR GÜN YOKTU YA DA BEN ANNE OLAMADIM YA DA ANNEMİ TANIMADIM YA DA ANNEM ….YA DA…. YA DA……….

ANNELER GÜNÜNDE BİLDİĞİM TEK ŞEY ANNEME VE BABAMA BENİ DÜNYAYA GETİRMEYİ SEÇTİKLERİ İÇİN HER GÜN MİNNETTAR OLDUĞUM. ÇOCUKLARIMLA BİRBİRİMİZE  BAĞIMLI OLMADAN BAĞLI OLDUĞUMUZ İÇİN TEŞEKKÜR EDEBİLMEM.

 

BUNUNLA BİRLİKTE:

 

SONSUZ TEŞEKKÜRLER; YALNIZ KALMIŞ ÇOCUKLARI EVLAT YAPANLARA,

EVLADI OLMAYANLARA EVLAT OLANLARA,

SONSUZ SEVGİLER; KALBİNDE EVLAT ÖZLEMİ OLANLARA,

ANAYA BABAYA HASRETLERE……

 

ANNELER GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN.

 

SEVGİLERİMLE..

 

 

Koçlukta Etik Değerler

Etkili, farkındalık ve değişim yaratan koçluk taraflar arasında kurulan tam güvene dayanır. Koçluk sürecinde güvenin oluşmasında tarafların, özellikle koçların belli etik kurallara uyarak çalışmaları koçluk sürecinin olmazsa olmazıdır. Dünyada en geniş ve güçlü koçluk birliği ICF (International Coaching Federation ) Uluslar arası Koçluk Federasyonudur . ICF 80’den fazla ülkede 14,000’i aşan üyeye ve 42 ülkede 150 şubeye sahiptir.

Uluslararası Koçluk Federasyonu birliğe üye olan koçlardan belli etik kurallara uymalarını şart koşar . Federasyona üye olmanın ilk şartı aşağıdaki etik kurallara uymayı taahhüt etmektir.

Hem Uluslar arası Koçluk Federasyonu ve hem de Uluslar arası Koçluk Federasyonu – Türkiye’ye üye olarak aşağıdaki etik kurallara uymayı taahhüt ettim .

ICF ETİK KURALLARI

Bölüm Bİr : KOÇLUK TANIMI

Kısım1 : Tanımlar

  • Koçluk :Koçluk danışanların kişisel ve profesyonel potensiyellerini maksimize etmek amacıyla düşünce doğurucuc ve yaratıcı bir süreçte onlarla ortaklık yapmaktır .
  • Profesyonel bir koçluk ilişkisi :Koçluk tarafların sorumluluklarını belirten bir iş anlaşması vardır.
  • ICF Profesyonel Koçu :ICF Profesyonel Koçu ICF Profesyonel Temel Yetkinliklerini uygulamayı da kabul eder ve ICF Etik Kurallarına olan sorumluluğuna and içer.

Koçluk ilişkisindeki rolleri netleştirirken danışan ile sponsor arasındaki ayırımı da belirtmek gerekir.durumdaÇoğunlukla danışan ve sponsor aynı kişilerdir ve bu yüzden danışan olarak adlandırılır. Buna rağmen, tanımlama amacıyla ICF bu rolleri aşağıdaki gibi tanımlar:

  • Danışan :Koçluk hizmeti verilen kişidir.
  • Sponsor :Ödemeyi yapan ve/veya Koçluk hizmetinin verilmesini organize eden, yapan kurum ve onun temsilcileridir.

Tüm durumlarda, koçluk bağlantı sözleşmelerinde veya anlaşmalarında hem danışanın, hem sponsorun hakları, rolleri ve sorumlulukları, bunlar aynı kişi değilse açıkça belirlenmelidir.

Bölüm İki : ICF ETİK DAVRANIŞ STANDARTLARI

Giriş: ICF Profesyonel Koçları koçluk mesleğine olumlu şekilde yansıyacak tarzda kendilerine yön vermeye isteklidirler; değişik koçluk yaklaşımlarına karşı saygılıdırlar, ve geçerli kanunlarla ve kurallarla bağlıbağımlı olduklarını kabul ederler.

Kısım 1: Genel Anlamda Profesyonel Davranış

Bir koç olarak;

1 – Bilerek, bir koç olarak sunduklarım konusunda doğru olmayan veya yanıltıcı herhangi bir kamu açıklamasını yapmayacağım veya herhangi bir yazılı belgede koçluk mesleğine veya kendi yeterliliklerime veya ICF’e ilişkin asılsız iddialarda bulunmayacağım.

2 – Koçluk niteliklerimi, uzmanlığımı, deneyimlerimi, sertifikasyonlarımı ve ICF yeterliliklerimi tam olarak belirteceğim.

3 – Diğerlerinin çabalarını ve katkılarını tanıyıp, takdir edeceğim ve bunları kendimin olarak takdim etmeyeceğim. Bu kuralın ihlali etmenin beni üçüncü kişiler tarafından açılabilecek davalarla karşı karşıya getireceğini anlıyorum.

4 – Koçluk performansımı veya profesyonel koçluk ilişkilerimi bozan, onlarla çatışan veya onlara karışan kişisel konuları tanımaya gayret edeceğim. Gerçekler ve durumlar gerektirdiği takdirde derhal profesyonel destek isteyeceğim, ve koçluk ilişki(leri)mi bir süre askıya almanın veya tamamen sona erdirmenin uygun olup olmayacağını da içeren gerekli aksiyona karar vereceğim.

5 – Bütün koçluk eğitimlerimde, koç mentorluğumda ve koç gözetim etkinliklerinde ICF Etik Kurallarına uygun olarak davranacağım

6 – Araştırmalarımı yeterlilik, dürüstlük, ile ve genel kabul görmüş bilimsel standartlar ve konuya ilişkin geçerli yolgösterici klavuzlar içerisinde yapacak ve raporlayacağım. Araştırmalarım ilgili kişilerin gerekli onayı ve rızası ile ve katılımcıları olası zararlardan koruyacak bir yaklaşımla yürütülecektir. Bütün araştırma çabaları, araştırmanın yapıldığı ülkenin geçerli kanunları ile uyumlu olacaktırolacak tarzda gerçekleştirilecektir.

7 – Koçluk görevim süresince yaratılan tüm kayıtları gizlilik, güvenlik ve özellik ilkelerini destekleyecek ve geçerli yasalar ve anlaşmalarla uyumlu olacak şekilde koruyacağım, saklayacağım ve yok edeceğim.

8 – ICF üye iletişim bilgilerini (e-posta adresleri, telefon numaraları, vb.) ICF’ce yetkilendirilen tarzda ve kapsamda kullanacağım.

Kısım 2 : Çıkar Çatışmaları

Bir koç olarak;

9 – Çıkar çatışmalarından, potansiyel çıkar çatışmalardan kaçınmaya çalışacağım, ve bu tür çatışmaları açıkca ifşa edeceğim. Bu tür bir çatışma ortaya çıkarsada kendimi ayırmayı önereceğim.

10 – Danışanımın verdiği referanslar nedeni ile üçüncü kişilere ödemeyi veya üçüncü kişilerden almayı beklediğim bedeller konusunda danışanımı ve onun sponsorunu bilgilendireceğim.

11 – Hizmet, mal ve para dışı ödüllerle takası, sadece koçluk ilişkimi bozmadığı takdirde yapacağım.

12 – Koç-danışan ilişkisinden anlaşma veya sözleşmede kararlaştırılmış ödeme şekli dışında, bilerek hiçbir kişisel, profesyonel veya maddi avantaj veya çıkar sağlamayacağım.

Kısım 3 : Danışanlara karşı Profesyonel Davranış

Bir koç olarak;

13 – Danışanımın veya sponsorun koçluk sürecinden veya koç olarak benden alacakları konusunda bilerek yanıltıcı olmayacağım veya asılsız iddialarda bulunmayacağım.

14 – Muhtemel danışanlarıma ve sponsorlarına yanıltıcı ve asılsız olduğunu bildiğim veya olduğuna inandığım bilgiyi vermeyeceğim.

15 – Danışanlarım ve sponsor(lar)la açık, anlaşmalar veya sözleşmeler yapacağım. Profesyonel koçluk ilişkileri çerçevesinde yapılmış her anlaşmaya veya sözleşmeye uyacağım.

16 – Danışanıma ve sponsor(lar)a, ilk toplantıda veya öncesinde, koçluğun mahiyetini, gizliliğin mahiyeti ve sınırlarını, finansal anlaşmalar düzenlemeleri ve koçluk anlaşma veya sözleşmesinin diğer tüm koşullarını iyice açıklayacağım ve bunları anlamalarını sağlamaya gayret edeceğim

17 – Danışanlarım ve sponsorlarla olabilecek herhangi bir fiziki teması düzenleyecek net, uygun ve kültürel duyarlılığa sahip sınırları belirlemekle sorumlu olacağım.

18 – Mevcut danışanlarım ve sponsorların herhangi biri ile cinsi yakınlığa girmeyeceğim.

19 – Anlaşma veya sözleşme şartlarına uygun olmak kaydıyla, sürecin herhangi bir aşamasında danışanın koçluk ilişkisini sona erdirebilme hakkına saygı duyacağım. Danışanın koçluk ilişkimizden artık yarar sağlamadığının belirtileri için tetikte olacağım

20 – Başka bir koç veya başka bir kaynaktan daha iyi bir hizmet alacağına inanırsam, danışanı veya sponsoru bu değişimi yapması için yüreklendireceğim.

21 – Gerektiğinde veya uygun olduğunda danışanıma başka profesyonellerin hizmetini almaları konusunda tavsiyede bulunacağım.

Kısım 4 : Gizlilik / Özellik

Bir koç olarak;

22 – Tüm danışan- ve sponsor bilgileri ile ilgili en üst düzeyde gizlilik sağlayacağım. Yasalarla gerekli kılınmadıkça, diğer bir kişiye bu bilgileri vermeden açık bir anlaşma veya sözleşme yapacağım.

23 – Koç, danışan ve sponsor arasında koçluk bilgilerinin ne şekide değiş tokuş edileceği konusunda açık bir anlaşma yapacağım.

24 – Öğrenci koçların eğitimcisi konumundayken, öğrencileri gizlilik politikaları konusunda aydınlatacağım

25 – Danışanlarıma ve onların sponsorlarına verdiğim hizmetlerde yönettiğim ücretli veya gönüllü yardımcı koçların ve diğer kişilerin ICF Etik Kuralları Bölüm İki, Kısım 4: Gizlilik/Özellik standartları ve uygulanabildiği ölçüde tüm ICF Etik Kurallarına bağlı kalacaklarına dair açık anlaşmalar veya sözleşmeler yapacağım .

Bölüm Üç : ICF Etik Andı

ICF Profesyonel Koçu olarak, danışanlarıma ve sponsorlara, iş arkadaşlarıma ve genel anlamda topluma karşı etik ve yasal sorumluluklarımı biliyor ve bunlara uyacağımı kabul ediyorum. ICF Etik Kurallarına uyacağıma, koçluk hizmeti vereceğim kişilere bu standartları uygulayacağıma and içiyorum.

Eğer bu Etik Andı veya ICF Etik Kurallarının herhangi maddesini ihlal edersem, ICF’in tamamen kendi takdiri ile beni böyle yapmaktan dolayı sorumlu tutabileceğini kabul ediyorum. Dahası, herhangi bir ihlal durumunda ICF’e karşı sorumluluğumun, ICF üyeliğimin ve/veya ICF ünvanlarımın elimden alınması gibi yaptırımları da içerebileceğini kabul ediyorum.

* Etik ve Standartlar Komitesi tarafından 30 Ekim 2008’de kabul edilmiştir.

* ICF Yönetim Kurulu tarafından 18 Aralık 2008’de kabul edilmiştir.

Kaynak Uluslararası Koçluk Federasyonu – Türkiye

http://icfturkey.org/etik_kurallar.htm

 

BEDEN, RUH, AKIL ÜÇGENİNDE SPOR

 

                                     Ruhları besleyen ve zihni dinç tutan tek şey egzersizdir.”

                                                                                  Marcus Tullius Cicero

Çocuklarımızın gelişiminin her aşamasından sorumluyuz. Onların bilişsel, ruhsal ve fiziksel becerilerini geliştirmek için elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışırız.  Her şeyin en iyisini kendisi için isteyen insanoğlu çocuk sahibi olduktan sonra en iyiyi çocuğu için ister. Bununla birlikte kendisi için yaşadığı endişeleri çocuğu için yaşamaya da başlar. Ailenin sahip olduğu sorumluluk bilinci ve beklentileri çocuğunu yetiştirirken endişelerini giderecek yollar aramasını teşvik eden en geçerli sebeptir. Bu sebeplerle yola çıkan ebeveynleri, çocuğunun gelişimi için her açıdan bir bütün olarak desteleyecek kavramın adı ise ‘Spor’ dur.

Bizler belli bir zamanda belli bir sosyal ve kültürel ortamda doğar ve sosyalleşme süreci içerisinde çevreye ve topluma uyum çabası gösteririz. Bu çaba önce aile sonra okul daha sonra meslek ortamı içinde devam eder. Doğduğumuz andan itibaren zihinsel gelişim ile fiziksel gelişim paralel bir süreçle gerçekleşir.  Bu süreçte fiziksel gelişim zihinsel gelişimi destekler ve erken dönemde ne kadar çok uyarıcı ile beyindeki nöronları aktive edersek, ilerleyen yaşlarda beyin canlılığını koruyarak, mevcut kapasitesini o ölçüde genişletebilir. İşte bu yüzden çocukluğundan itibaren sporun içinde olan bireyler, yeni şeyler öğrenmede ve vücutlarını etkili ve verimli kullanmada daha yetenekli olurlar. Bununla birlikte insanların başarılı olma ihtiyacı psiko-sosyal gelişim içerisinde kişinin kendine olan güvenini kazanması veya tazelemesi açısından önemlidir. İşte kişinin burada kendini başarılı kılabilmesinin en kolay yollarından biri yine spor sayesinde sağlanabilmektedir. Sporu, sadece fiziksel bir takım faaliyetler bütünü olarak düşünmemek, aynı zamanda ferdin sosyal, duygusal ve toplumsal bakımdan da gelişmesini sağlayan önemli bir sosyal olgu olduğunu unutmamak gerekir. Bu konuda yapılan araştırmalarda spor yapanların spor yapmayanlara göre daha canlı, dışa dönük, daha çalışkan, daha sabırlı, toplumsal ilişki kurmaya daha hazır, yeni bir duruma uyum sağlamada daha iyi, duygusal yönden daha dengeli oldukları bulunmuştur.

Kişilik ve spor arasındaki ilişkiyi inceleyen araştırmacılar, sporun bireyin kişiliğinin gelişmesinde ve sosyalleşme sürecinde önemli bir rol aldığını ortaya çıkarmışlardır. Ayrıca yapılan birçok çalışmanın sonucunda, sporun sadece kişilik gelişiminde değil, benlik saygısı gelişiminde ve bireyin ruh sağlığını olumsuz yönde etkileyen kaygı, depresyon gibi olumsuz etkenler üzerinde de olumlu etkilerinin olduğu belirlenmiştir. Yine yapılan bir çalışmanın sonunda, sportif faaliyetlere katılmanın bedene olan ilgiyi artırdığını, ergenin psikolojik ve toplumsal gelişimini olumlu yönde etkilediğini ve beden imajından doyum sağladığını saptamıştır. Bedenden sağlanan doyum düzeyi ile ergenin kendine güveni ve kişilerarası ilişkiler arasında bağıntı vardır. Spor yapmak, bedensel etkinlikte bulunmak, bedeni eğitmek, değişen bedeni kabul etmedeki zorlukları gidererek kişinin değişen bedenine uyum sağlamasını kolaylaştırır. Bedensel iyi oluş kişinin öznel iyi oluşunun temeli, yaşam doyumuna ulaşmasının anahtarı; öznel iyi oluş ise mutluluğunun tanımıdır.

Günümüzde insanların fiziksel, duygusal, bilişsel ve toplumsal bakımdan gelişiminde, grup çalışmasının kolaylaştırılmasında, karşılıklı dayanışmanın sağlanması ve toplum üyeliğinin kazandırılmasında spor olgusunun etkisi olduğu gerçektir. Sporun, özellikle genç nesillerin yapıcı, nitelikli, yaratıcı, milli birlik ve beraberlik duygusu ve davranışı yüksek bir biçimde yetiştirilmeleriyle ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmaya önemli katkıda bulunacağı aşikardır. En büyük katma değeri ise mutlu gençlerle beslediği geleceğimizde olacaktır.